Burun Hastalıkları
Burun Eti Büyümesi (Konka Hipertrofisi)
Tıbben konka olarak isimlendirilen burun eti her iki burun boşluğu içerisinde 3 er adet olan normal anatomik oluşumlardır. Görevleri burun içine giren havayı nemlendirmek, ısıtmak ve temizlemektir. Kemik ve yumuşak dokudan oluşmaktadır. Yumuşak doku kısmı yoğun kan damarları ve salgı bezlerinden zengindir.
Konka hipertrofisi denilen burun eti büyümesi konkayı oluşturan yumuşak dokudaki şişmeye veya kemik dokusundaki yapısal büyüklüğe bağlı gelişmektedir. Konka hipertrofisinin en sık nedeni alerjidir. Fakat diğer sinüzit ve rinite neden olan etkenlerde konka hipertrofisine sebep olmaktadır.
En sık görülen belirti burun tıkanıklığı, ağız solunumu ve horlamadır.
Tedavide öncelikle altta yapan nedenin ortadan kaldırılması ve burun spreyleridir. İlaç tedavisine dirençli vakalarda farklı cerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Yapılacak cerrahinin etkinliği için öncelikle konka hipertrofisinin kemik büyümesi mi veya yumuşak doku şişmesine mi bağlı olduğunun doğru bir şekilde ayrımının yapılması gereklidir. Cerrahi lokal veya genel anestezi altında yapılabilmektedir. İşlem yaklaşık 15-30 dakika arası sürmekte ve işlem sonunda ödeme bağlı gelişen geçici burun tıkanıklığı haricinde hastada bir rahatsızlık yaratmamaktadır.
Cerrahi işlemler tipleri
- Rezeksiyon: Yumuşak doku veya kemik dokunun keserek çıkartma işlemi
- Lateralizasyon: Konka kemiğinin dışa doğru kırılarak hava pasajının genişletilmesi işlemi
- Elektrokoterizasyon: Bipolar koter ile ısı verilerek yumuşak dokuyu küçültme işlemi
- Radyofrekans: Düşük enerjili elektromanyetik radyofrekans dalgaları ile yumuşak dokuda ısı kontrollü termal lezyon oluşturarak küçültme işlemi
- Koblasyon: Daha az ısı ile iyonik plazma alanı yaratarak kontrollü doku hasarı yaratma işlemi
- Debrider: Konka yumuşak dokusunu ve kemik dokunun üzerindeki mukozal örtünün korunup tıraşlayarak küçültme işlemi
Burun Kıkırdağı ve Kemiği Eğriliği (Septum Deviasyonu)
Burun boşluğunu 2 eşit bölmeye ayıran kemik ve kıkırdaktan oluşan yapıya septum denmektedir. Septum kıkırdağında bir eğrilik varsa; o taraftaki burun deliğinden geçen havanın azalmasına bağlı burun tıkanıklığı ortaya çıkmaktadır. Eğriliğin derecesi, tarafı, sinüs ağzı olan ilişkisi burun tıkanıklığı şikayetini etkilemektedir. Bu eğrilik, genetik, doğuştan, çocukluk çağında alınan darbelere bağlı gelişebilmektedir.
Burun tıkanıklığı hayat kalitesini oldukça bozan ağzı açık nefes alma ve horlamaya neden olmaktadır. Ayrıca sinüzit ve burun kanaması için bir risk faktörüdür.
Septum deviasyonu tanısı için öncelikle burun muayenesi, kamera ile burun boşluklarının muayenesi ve radyolojik olarak da bilgisayarlı tomografi kullanılmaktadır.
Septum deviasyonu tedavisi cerrahidir. İlaç tedavisi yoktur. Ameliyatla burun içinden kesi yapılarak eğri olan kıkırdak ve kemik yapıların düzeltilmesi işlemidir. İşlem 1-2 saat arası sürmektedir. Ameliyat sonrası iyileşme yaklaşık 3 hafta sürmektedir.
Sinüzit
Sinüsler yüz kemikleri içindeki hava boşluklarıdır. Bu hava boşlukları özel kanallar ile burun boşluğuna açılmaktadır. Burun deliklerinden giren hava sinüslerin içine bu kanallardan ulaşmaktadır. Yanak (maksiller), alın (frontal), göz etrafı (etmoid) ve göz arkası (sfenoid) sinüsleri şeklinde her 2 tarafta dörter adettir. Görevleri kafatası ağırlığını azaltmak, yüze alınan darbenin beyne ulaşmasını engellemek, buruna giren havanın nemlenmesi ve ısıtılmasıdır.
Sinüzit bu hava dolu boşlukların kanallarının tıkanmasına bağlı sinüs içinde oluşan enfeksiyondur. Enfeksiyonun süresine göre akut ve kronik sinüzit şeklinde ikiye ayrılmaktadır. 3 aydan uzun süren enfeksiyonlara kronik sinüzit denmektedir. Kronik sinüzitin polipli ve polipsiz olarak 2 alt tipi vardır. Polipli sinüzit diğer adıyla nazal polip kronik sinüzit şikayetlerine ek olarak burun boşluğu ve sinüs içerisinde ödemli soluk renkli yeni oluşumlardır. Tekrarlayan sinüzit ise 1 yıl içinde 4’ten fazla akut sinüzit atağı olmasına denmektedir.
Sinüzit tanısı hastanın şikayetleri, süresi ve detaylı endoskopik burun muayenesi ile konmaktadır. Burun tıkanıklığı veya akıntı (önden veya genizden) şikayetlerinden en az biri olmalıdır. Bunlarla birlikte yüzde lokalize basınç ve ağrı, koku almada güçlük ve öksürük (çocuklarda) şikayetlere eşlik edebilir. Şikayetlere ek olarak muayenede sinüs ağızlarında ödem, tıkanıklık, iltihap veya polip görülmesi tanıyı desteklemektedir.
Soğuk algınlığı aslında bir sinüzit şeklidir. 10 günden kısa süreli virüs kaynaklı sinüzite soğuk algınlığı denmektedir. Bakteriyel kaynaklı sinüzit ise genel olarak 7-10 günden uzun süreli veya bu süre içinde şikayetlerin kötüleştiği durumlarda olmaktadır.
Nezle ise sinüsleri etkilememiş enfeksiyonun sadece burun boşluğunda olduğu duruma denmektedir. Nezle virüslere, alerjiye, ilaçlara, hormonlara veya enfeksiyon dışı nedenlere bağlı olabilir.
Kronik hale gelmesi engellemek ve komplikasyon olarak tanımladığımız enfeksiyonun göze ve beyine yayılmasını mâni olmak için sinüzit tedavi ve takip edilmesi gereken bir hastalıktır.
Tedavi öncelikle medikal tedavi şeklinde olmalıdır. Hastalığın tipi şiddetine göre kullanılan tedaviler:
- Antibiyotikler
- Burun spreyleri (steroid ve dekonjestan spreyler)
- Antihistaminik ilaçlar
- Ağrı kesiciler
- Burun yıkama solüsyonları
Sinüzit tedavisinde diğer bir alternatif ise endoskopik sinüs cerrahisidir. Ameliyat kesi yapılmadan endoskop denilen kamera ile yapılmaktadır. Ameliyattaki amaç, tıkalı olan sinüs kanalların ağzının açılması ve içindeki iltihaplı dokuların temizlenmesidir. Böylece içine hava girmeye başlayan sinüsler ameliyat sonrası eklenen tedavi ile sağlıklı haline geri gelmektedir. Cerrahi yapılan durumlar
- Komplikasyona yol açmış akut sinüzit
- Maksimum ilaç tedavisine dirençli kronik sinüzit
- Tedaviye dirençli polipli kronik sinüzit