İç Kulak Kireçlenmesi (Otoskleroz) Ameliyatı
Otoskleroz cerrahisi kulak cerrahileri içinde en özellikli ve incelikli ameliyatlarından birisidir. Hastalık üzengi kemiği ile iç kulak işitme organı arasındaki oval pencere denilen bir açıklığın kemik yapısındaki değişikliğe bağlı gelişmektedir. Bu bölgede oluşan kireçlenme üzengi kemiğinin titreşimini bozmakta ve ses enerjisinin yeterli düzeyde iç kulağa geçişini azaltmaktadır. Sonuç olarak iletim tipi olarak adlandırılan işitme kaybına neden olmaktadır. Bu işitme kaybı kireçlenme arttıkça yıllar içinde artmaktadır.
Ameliyattaki amaç, kireçlenen ve titreşim yapmayan üzengi tabanına teflon protezin girebileceği kadar bir delik açmak ve protezin örs kemiği ile bu delik içinden iç kulak arasına takılmasıdır. Böylece zar, çekiç ve örsten gelen ses titreşimi direkt olarak iç kulağa aktarılır.
Bu hastalarda kulak zarı sağlamdır. Dış kulak kanalı cildine kesi yapılarak kulak zarı sağlam bir şekilde öne doğru devrilir ve orta kulağa girilir. Çekiç, örs ve üzengi kemikleri kontrol edilir. Kemikçiklerdeki problemin ne olduğu anlaşılır. Otosklerozda çekiç ve örs hareketli iken üzengi kemiği kireçlenmeye bağlı olarak hareketsizdir. Üzengi ile örs kemiği arası bağlantı ayrılır, üzengi kemiği tendonu kesilir ve üzenginin ön ve arka bacakları dışarı alınır. Üzengi tabanına iç kulağa doğru bir delik açılır. Bu cerrahi için özel hazırlanmış teflon protez örs kemiği uzun koluna yerleştirilir ve protezin ucu açılan delikten sokularak iç kulağa takılır. Protezin etrafı yumuşak dokularla kapatılarak iç kulak sıvısının orta kulağa kaçması önlenir. Protez hareketi ve yeri kontrol edilir. Sağlam kulak zarı yerine yatırılarak ameliyat sonlandırılır.
Bu ameliyatlar mikroskobik veya endoskopik olarak yapılabilmektedir.
Başarı oranı oldukça yüksek ve hastanın hayat kalitesini arttıran işitmeyi normale getirebilen ameliyatlardır. Ameliyat sonrası en büyük risk %5’in altında görülen o kulakta total işitme kaybıdır. Bu risk iç kulağın açılmasından dolayı oluşmaktadır. Cerrahi sırasındaki iç kulak sıvı dengesindeki olası bir problem total işitme kaybına yol açmaktadır.
